esra hasırcı
Navigasyon  
  Ana Sayfa
  => music box
  => music box 1
  => müzik kutusu
  => Harita / Uydu fotoğrafı
  => sanat gazetesi....
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-1
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-2
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-3
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-4
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-5
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-6
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-7
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-8
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-9
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-10
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-11
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-12
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-13
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-14
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-15
  => TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-16
  => RÖNESANS RESİM SANATI
  İletişim
  ziyaretçi defteri
  resimlerim
  ÖZGEÇMİŞ
  sanat gazetesi.... 545
  forum
  istatistikler
  ANKET
  Top liste
TÜRK RESİM SANATI TARİHİ-12
Türk Resim Sanatı Tarihi
Dr. Mehmet Üstünipek
            sayfa :
Figüratif Döneminden-1944
 
Soyut Kompozisyon
 

Kardeşi Şirin Devrim'in ifadeleriyle; "Paris'te Seine nehrinin sol kıyısında Cité Felquire'de (şimdi yıkıldı) tipik bir stüdyoda" yaşayan Nejad Melih Devrim, burada kendisini canlı bir sanat ortamının içerisinde bulmuştur. Ünlü yazar ve koleksiyoncu Gertrude Stein'ın arkadaşı ve kendisi de bir sanatsever olan Alice Toklas ile tanışması bile, onun çok zengin bir koleksiyonu incelemesine olanak sağlaması açısından yeterince önemlidir. Paris'te müzeler ve sergiler dışında, dönemin önemli sanatçılarıyla kurulan ilişkiler Devrim'in önünde yepyeni ufuklar açmıştır.

Bu dönemde Paris'te, savaş sonrası yaygınlaşan soyut anlayış hakimdir. Avant- garde bir sanat ortamının içerisinde bulunan ve sağlam bir alt yapıya sahip olan Nejad Melih Devrim, son derece atak bir şekilde soyut çalışmalara yoğunlaşmıştır.

Bizans mozaikleri, kaligrafi ve hat sanatı gibi kaynaklar, bu ataklığın kendine özgü bir ifade bulmasında önemli pay sahibi olmuşlardır: "Bu işler, hiçbir çağdaş sanatçının çalışmalarının bir devamını oluşturmadığı gibi kimsenin etkisi de belirgin bir biçimde resimlere yansımamıştır."[BOUDAILLE, Georges; "Nejad Melih Devrim", Türkiye'de Sanat, Kasım/ Aralık 1993, S.11, s.21]

Çalışmalarını Paris'te ilk olarak 1947 yılında Galerie Allard'da sergilemiştir: "Serginin büyük süksesi oldu. Fazla modern bir galeri değildi, ama benim için müthiş, rüya gibi bir galeriydi."[BARAZ, Yahşi; a.g.m., s.25]. Türkiye'de tek bir galerinin olmadığı bir ortamdan gelerek, Paris'te bulunan çok sayıdaki sanat galerilerinden birisinde sergi açmak, Devrim için son derece önemli bir gelişme olmuştur.

Soyut resmin Avrupa'da adeta bir patlama halinde yaygınlaştığı yıllarda, Paris gibi bir sanat merkezinde (doğru zamanda doğru yerde) bulunan sanatçı, kendinden önce bu sanat merkezinde bulunmuş olan sanatçılarımızın aksine, öncü sanatsal gelişmeleri yerinde ve zamanında yakalamayı başarmış, çoktan yerleşmiş ve akademikleşmiş üslupların ötesine geçen bir anlayışı benimsemiştir. Bu özelliğiyle ve ilk soyut çalışmaları gerçekleştiren Türk sanatçısı olması nedeniyle, Nejad Melih Devrim'in çağdaş Türk sanatı içerisindeki ayrıcalıklı yeri, üzerinde durulmaya değer bir konudur.

Sanatçı, aynı zamanda savaş sonrası Paris Okulu'nun önemli temsilcilerinden birisi olarak da dikkat çeken bir isim olmuştur. Tzara ve Eluard'ın şiir kitaplarını desenleyen; Poliakoff, Manessier ve Bissiére gibi sanatçılarla yakın dostluklar kuran Devrim'in çalışmalarında, kökenlerini Bizans mozaikleri ve kaligrafide bulabileceğimiz bir renk ve ışık duyarlılığı ile lekeci yaklaşım dikkat çekmektedir. Bu dönemde, Ravenna'ya yaptığı ziyaret ve İstanbul'dan sonra bir diğer önemli Bizans merkezinde bulunan mozaikler üzerinde incelemeler yapması dikkat çekicidir.

            sayfa :
 
   
Bugün 2 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol